29 Aralık 2016 Perşembe

İstanbul’daki İlk Osmanlı Sarayı

Yahya Kemali okuyana kadar fetihten sonra İstanbul’a yapılan ilk sarayın Topkapı Sarayı olduğunu sanıyordum. Allah affetsin:) Benim gibi bilmeyenler için Topkapı Sarayından önce yapılmış olan Eski Saray’dan bahsetmek istedim.

Efendim İstanbul aşığı Yahya Kemal’in anlattığına göre İstanbul fethedildiği zaman çok harap bir haldeymiş. Bizans payitahtını Latinler zaptettiğinde yakmışlar yıkmışlar ve burası muhteşem bir şehir olmaktan çıkmış. Fatih de Bizans sarayını oturulamaz bir halde bulduğu için kendisine kışlık ve yazlık iki saray yaptırmış.


Kışlık sarayını(1454) Beyazıt Camii, Üniversite ve Süleymaniyenin bulunduğu geniş alana, yazlık sarayını(1458) da Sarayburnuna yaptırmış. Ancak şehir Anadolu ve Rumeliden gelen halk tarafından kısa zamanda dolmuş; "Eski Saray" denilen kışlık sarayın o zaman mevcut olan surları, halkın bir taraftan bir tarafa geçmesini güçleştirince Fatihin oğlu İkinci Beyazıt devrinde padişah, bizim Topkapı dediğimiz Yeni Saraya taşınmış. O vakitten Abdülmecid devrine kadar da bu yazlık saray padişahların esaslı ve daimi sarayı olmuş. 




İkinci Beyazıt Yeni Saraya göç ettikten sonra, Eski Sarayın Marmaraya doğru inen kısmına Beyazıt Külliyesini, daha sonra Kanuni Süleyman Eski Sarayın Haliçe bakan arka sahasına Süleymaniye Külliyesini yaptırınca Eski Saray oldukça küçülmüş. 


Devirler geçtikçe saray hayatında hükmü uzun süren bir gelenek yerleşmiş. Yeni Saray padişahın daimi yerleştiği bir saray olunca, Eski Saray bir devir önceki harem takımının çıkarıldığı ve mahfuz tutulduğu bir saray olmuş. 


Bu anane ancak 1826’da Vaka-i Hayriyede sona ermiş, Eski Saray Bab-ı Seraskeri’ye tahsis edilmiştir. Burada yaşayan kadınlar ise Topkapı Sarayı ile Eyüp’teki Çifte Saraylar’a götürülmüşler. 

Bu değişiklikler yüzünden Fatihin İstanbulda bina ettiği ilk sarayın kitaplarda okuduğumuzdan başka bir hatırası kalmamış ve enkazı kaldı ise toprak altında kalmıştır.

Peki Eski Saray, tarihi belgelerde nasıl anlatılıyor? 
Giovanni Andrea Vavassore’nin haritası (1479)
Osmanlı kaynaklarında Edirneli tarihçi Ruhi Edrenevi’nin belirttiğine göre sarayın mimarı, Edirne’de Üç Şerefeli Cami ile Edirne Sarayı’nı yapmış olan Muslihuddin’dir.

Bizans tarihçisi Dukas sarayın bahçesinde iyi korunmuş bir harem dairesi ile padişah ve içoğlanlar için kasırlar, köşkler, idari yapılar ile vahşi hayvanların bulunduğu av sahalarından oluştuğunu söylüyor. Ayrıca saray bahçesinde I.Theodosios’un diktirmiş olduğu, spiral süslemeleri olan anıtsal bir sütundan da söz etmektedir. Bunun yanı sıra saray duvarlarının bir mil uzunluğunda olduğunu, duvarlarda dört adet kapı bulunduğunu da belirtmiştir.


Bu sarayda içoğlanı olarak yaşamış Giovantonino Menavino, burada 25 yapının olduğunu, bahçesinde deve kuşlarının, tavus kuşlarının ve diğer egzotik kuşların dolaştığını yazmıştır.


Vavassore haritası ile Dilich haritalarında avluya hâkim bir hünkâr dairesinin resmi görülmektedir.



 Wilhelm Dilich’in İstanbul Görünüşü (1600)

(Resmin büyüğü için buyrunuz)

Evliya Çelebi ise sarayın dört köşeli, 12 bin arşın uzunluğunda bir sur ile çevrili olduğunu belirtmiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir:
”…Burçsuz, duvarsız, dişsiz, kalesiz ve hendeksiz bir surdur. Ama gayet sağlam yapılıp bütün duvar üzeri mavi kurşun ile örtülüdür. O zamanlar çepeçevre ölçüsü 12 bin arşın idi. Dört köşeli bir binadır. Bir tarafı Sultan Beyazıt Kazancıları köşesinden Misk-i Sabunu Kapısına kadar, bir köşesi Talak Mustafa Paşa Kapısında son bulurdu. Oradan bir tarafı Küçükpazar Seddi ve sarnıcı üzere bitmişti. Halen Yeniçeri Ağası sarayı ve Siyavuş Paşa sarayının yeri, meskür eski saray yerinde idi. Bir köşesi tâ Tahtakale üstündeki sedden geçip yine kazancı tüccarları köşesine gelinceye kadar muazzam bir saray yaptırmıştır. Daha sonra Sultan Süleyman bu eski sarayı 3 mil kuşatır bir saray yapıp, 3 kapı koydu. Divan Kapısı doğuya, Beyazıt Kapısı güneye, Süleymaniye Kapısı batıya bakar. Bu sarayın dışında Süleyman Han, Belgrat ve Malta ve Rodos fethi malından Süleymaniye Camisini yaptı ve medreseler ve darülhadis, darülkurra, ebced okuyan çocuklar okulu ve bir sultan çarşısı, düğmeci ve kuyumcular çarşısı yaptırdı. Mahbul Siyavuş Paşa’ya bir muazzam saray ve yeniçeri ağalarına mahsus bir eski saray ve Lala Mustafa Paşa için ve Karamanlı Piri Mehmet Paşa için birer saray ve Gebze’de cami sahibi Mustafa Paşa’ya ve kızı İsmihan Sultan’a da birer saray ve cami hizmetlileri için bir tane oda yaptırıp eski sarayın dört tarafını umumi yollarla çevirtti. Halen hiçbir tarafa bitişiği olmayan muazzam bir saraydır. Yukarıda yazılan vezirler sarayları ve imaretler tamamen bu eski sarayın bulunduğu yere yaptırılmıştır.”



Kaynaklar
Aziz İstanbul - Yahya Kemal 
http://sanattarihi.net/
http://www.degisti.com/
Resimler
https://www.raremaps.com/gallery/enlarge/40050
https://istanbul-constantinople.culturalspot.org/
Pinterest

26 Aralık 2016 Pazartesi

Şarkı Arama Motoru

Hiç, bir yerde dinlediğiniz bir şarkıyı günlerce aradığınız oldu mu?

Bundan 4-5 yıl önce Adele´in Rolling in the Deep´ini heryerde duymaya başlamış ama ismini bir türlü öğrenememiştim. Günlerce şarkıyı bulmak için Google amcaya yazmadığım kelime kalmadı. Meğer şarkının nakaratında kadıncağız kendini parçalıyormuş rolling in the deep diye de, sonradan farkettim.


Buraya koymadan edemicim:)


Geçenlerde de yine böyle bir durum başıma gelince, teknoloji çağındayız hala şu işe çözüm bulamadılar, diye söylenirken farkında olmadan Dünya´yı kurtaracak bir fikir üretmişim :D
Efendim Google amcaya aradığımız şarkıyı mırıldansak da o tüm seçenekleri önümüze getirse. Fena olmaz herhalde değil mi?

Yarın bir gün Google güncellenir, böyle bir uygulama eklerse diye şimdiden buraya yazıyorum. Sonra, Vallahi bu benim aklıma gelmişti dediğimde elimde kanıtım olsun:)


23 Aralık 2016 Cuma

İstanbul Efsaneleri 1

İstanbul, pek çok efsaneye konu olmuş gizemli bir şehir. Bu efsanelerden şüphesiz en çok bilineni Kız Kulesi efsanesidir. Boğazın zarif incisinin kuruluşuna dair pek çok rivayet olsa da ben bu efsaneye inanmak istiyorum:)



İmparator Konstantin´in üzerine titrediği bir kızı varmış. Bir gün falcılarını toplamış ve kızının geleceğini sormuş. Falcılar kızın 18 yaşına girdiğinde bir yılan sokması sonucu öleceğini söylemişler. İmparator çok üzülmüş ama elden ne gelir. Sonra aklına harika bir fikir gelmiş. Denizin ortasına yılanların ulaşamayacağını düşünerek bir kule yapılmasını emretmiş. Kuleye de kızını yerleştirmiş. Güzeller güzeli kızı kalede mahkum hayatı yaşıyormuş. Günlerden bir gün canı üzüm çekince kendisine bir sepet üzüm getirilmiş. Meğer sepetin içinde zehirli bir yılan bulunmaktaymış. Gerisi malumunuz, yılan sokması sonucu prensesin hayatı son bulmuş. İmparator en azından öldükten sonra yılandan kurtulması için kızına demirden bir tabut yaptırarak onu Ayasofya´nın kapısının üstüne koydurmuş. Ancak bugün hala aynı yerde bulunan tabutun üstündeki iki delik yılanın ölümünden sonra bile kızı rahat bırakmadığına işaret ediyormuş.




Ayasofya´daki bu tabuta dair bir rivayet daha mevcut. Ünlü Bizans imparatoriçesi Theodora, toprağa gömülmekten ve mezarda kendisini yılanların yiyeceğinden çok korkarmış. Vasiyeti gereği, ölümünden sonra buraya gömülmüş. Ancak yılanlar yine de bir yolunu bulup kapının üzerine tırmanmış ve tabutu delerek imparatoriçenin bedenini 
yemişler.

Velhasıl kelam sevgili okur ne yaparsan yap kaderden kaçış yok:)

21 Aralık 2016 Çarşamba

Harika Bir Site: Engvid

Pek çoğumuzun başının belası İngilizce. Öğrenim hayatı boyunca -en az 9 yıl- İngilizce eğitimi alıp da tanışma faslı sonrası tek cümle söyleyemeyen başka bir millet var mıdır bilemiyorum. İnsan İngilizce engelini bir süre öyle böyle atlatıyor. Ama belli zaman sonra bu engel dağ olmuş hatta Everest olmuş şekilde karşısına çıkıyor. İstediği şeyleri yapabilmek için İngilizcesinin bir İngiliz köylüsünden hallice olması gerektiğini öğrendiği anda da sisteme sevgiler göndermeye başlıyor işte:D 

İngilizcesini geliştirmek isteyen birinin yapması gerekenleri konunun uzmanları, tecrübe kazanmış YDS gazileri, dizi film çevirmenleri "nasıl yaptım?" başlığında her yerde anlatıyor. Onun dışında bir şeyler yapmak istiyorum diyenler için bir site önereceğim. http://www.engvid.com/

İngilizce ders video sitesi ama nasıl?
  1. Tamamen ücretsiz!
  2. Her videonun sonunda anlatılan dersle ilgili Quiz bulunuyor. 
  3. Konular beginner intermediate ve advanced seviyelerine göre ayrılmış.
  4. Grammerden tutun iş İngilizcesi hatta argoya kadar her konuda bilgi sahibi olabiliyorsunuz.
  5. 11 anlatıcı hoca var birini beğenmediniz mi hoop diğerine geçebilirsiniz. 
  6. Hocaları inanılmaz eğlenceli.
  7. Pek çoğunun aksanı anlaşılır seviyede.
  8. Belli bir süre sonra kendinizi evde İngilizce konuşmaya çalışırken/ konuşurken bulabiliyorsunuz. Size speeking sevgisi kazandırıyor.

Benim favorimse James :)



20 Aralık 2016 Salı

Ben Kim Miyim?

Öncelikle sayfama hoşgeldiniz:) Bendeniz pek çok şeyle ilgilenip hiçbirinde uzman olamayan, farklı insanlar ve kültürler tanımayı seven, gezmek dahil bilumum eğlenceli işlerin içinde olmak isteyen, diğer taraftan üşengeç olabilecek kadar çelişkili bir hatun kişiyim.

Blog dünyasına yeni bir şeyler öğrenmek ve birşeyler üretebilmek maksadıyla adım atmış bulunmaktayım. Ortaokul yıllarımda içimde okumaya ve yazmaya olan bir aşk bulunuyorduysa da pek sevgili! ÖSYM sınavlarına hazırlanma süreçleri (halen bitmeyen) ve yoğun bir üniversite hayatı sebebiyle bir süre bunlardan uzak kaldım. Ama artık Bismillah deyip başlıyorum.