Bir rivayete göre bir gün Şirket-i Hayriye Müdürü Hüseyin Haki Bey Boğaziçi’nde işleyen bir vapur kaptanına sık sık gecikmesinin sebebini sorunca şu cevabı almıştır: "Muhterem Müdür Beyefendi, Malum-ı aliniz Çengelköy’ün zerzevatı, Kuzguncuk’un haşeratı, Beylerbeyi’nin teşrifatı bir türlü bitmiyor ki, vaktinde gelebilelim. Vapur Beylerbeyi’ne uğrayınca daha iskelede herkes birbirine: 'Efendim rica ederim Zat-ı aliniz buyurun lütfen!' demeye başlıyor. 'Estağfirullah efendim, ne demek, önden zat-ı aliniz buyurunuz! Hak-i payinize iltifat buyuruyorsunuz, ne haddime efendim, bendenize zatıalinizden önce binmek yakışır mı?' İşte böyle gecikiyoruz, muhterem beyefendi."
Kaynak
Derin Tarih İstanbul Özel Sayısı Fatma Tunç Yaşar syf 55
İnce ve nezaket sahibi insanlar da yaşamış bir zamanlar bu dünyada demek...Aynı havayı soluyoruz, aynı suyu içiyoruz ama aynı inceliği göstermiyoruz birbirimize geçmişte olduğu gibi.Bu güzel paylaşım için teşekkürler Hüma ��
YanıtlaSilDeğil mi ama.. Sayıları az da olsa zarif insanlar hala aramızdalar neyse ki biz de böyle avunuyoruz:) Güzel yorumun için ben teşekkür ederim sevgiler:)
Sil